23 Ekim 2009 Cuma

Diş Gelir Hoş Gelir Ley Ley Lüm ... :)



9. ayda Ayşe İpek Diş çıkardı :) Alttan ilk dişi uç gösterdi.Enfeksiyon ile uğraştığımız günlerde böyle bir güzel olay bizi sevindirdi :) Bir kez daha anladım ki bebekler büyürken başımıza gelenler ,yaşanılanlar hep süprizlerle dolu olacak.Ayşe İpeğin hiç hastalanmadan hiç düşmeden hiç kötü bir olay yaşamadan büyüyeceğini hayal ettim hep nedense ? böyle düşünmüştüm.Ne komik değil mi? Belki anne olmanın verdiği aman olmasın her şeylerini tam yapayım hep önceden önlem alayım derken Şimdi 9.ayda geri dönüp baktığımda bazen önüne geçemediğin durumların da varolduğu gerçeği ! Elbette bundan sonra da hep dikkat edilecek ne yendi ne içildi ne kadar uyudu temiz mi? kirli mi? vitaminli mi? organik mi? saati mi? ve daha bi dolu şey hep dikkatte olacak.Senin anne olarak gündeminde neler varken pat bir bakıyorsun neler oluvermiş :) Kızım büyürken hastalanacak ne yazık ki bu böyle.Sadece dileğim çaresiz hastalık olmasın.Son günlerde içim ipek böceğimin enfeksiyonu nedeniyle çok sıkıntılıydı.İçimde ki bu sıkıntı  geçmez gibi geliyordu.Ama dişini görünce işte kızım büyümeye hayatta yol almaya devam ediyor dedim.Ve anne olmak ne güzel şey :) İyi ki anne olmuşum kızımı doğurmuşum :) İsteyen herkes anne olsun :) bu duyguyu yaşasın :)


Önümüzde ki çarşamba Dr kontrolü var.Bakalım idrar testi sonucu bize ne diyecek?Kızım ne kadar büyüdü? kaç gr aldı? Boyu ne kadar uzadı? Merak konusu :)


9.ayda diğerlerine ek neler yapabiliyoruz yazalım:

  • El çırpıyor
  • Öpücük veriyor
  • Ce ce  oynuyor(eline ne geçirse ce ce konusu bazen :))
  • Desteksiz bir iki adım atıyor
  • Dış kapıdan dışarı çıkılacağını biliyor.Dışarı çıkmak istediğinde kapıya gidiyor.
  • Başka bir odaya gidip kapıyı kapadığımda beni göremese bile orda olduğumu biliyor.
  • Hayır ,Cıs, Ellenmez gibi kavramların ne anlama geldiğini biliyor ama yine de yapmak istiyorsa tepki veriyor.
  • Duyduğu her müzik sesiyle oynuyor (dansçı mı olacak ne? )El çırparak bile oynatmak mümkün yani :)
  • Ayaktayken oyuncağıyla birlikte yaylanabiliyor.
bunlar aklıma gelenler.Bu arada hala baba diyor.Anne demiyor yahu :)

22 Ekim 2009 Perşembe

MİM Cİ

1-Bloguna neden bu ismi verdin?
İncir faydaları say say bitmeyen bir meyve :) Hücre yenileyebilen gıdalardan biri kendisi :) Tabi bunlarla hiç alakası yok blog ismi olmasının.Ben sevdiğim bebekleri incirrrrecceeliii diye sıkıştıra sıkıştıra severdim.Kızım olmadan evvel.Kızım olunca en incirrreceli o oldu :) Hem tatlı hem güzel hem her derde deva :)
2-Blog yazarken star tribiyle olmazsa olmaz dediğin şeyler var mı?
Evde ,işte,cafede,internet olan heryerde yazabilirim.Yeter ki kendimle kalabileyim.
3-En son satın aldığın garip şey  ?
Epey düşündüm ama garip bişey bulamadım ben yav :) Aldığım herşeye ihtiyacım vardı.Gerçekteen :)
4-Şeker gibi olduğun anlar ?
Kafamda çözümsüz bekleyen sorunlar yoksa,sevdiğim yanımdaysa,kızım yeni bir şeyler öğrenip yapıyorsa,tatildeysem,havuzdaysam,saçımda ki beyazlar boyanmışsa,giydiğim kıyafeti içime sindirdiysem,başıma antin kuntin işler gelmediyse şeker gibiyimdir.Hay allah aslında ben hep şekerim yahu :)
5-Arkadaşım artık sormayın şunları dediğin?
Süt ve türevleri ile ilgili sorular (hala süt veriyor musun? ne kadar emdi? sütün var mı? geldi mi? bitti mi? sanırım sütün yok senin baksana çocuk doymamış bence ..... hırrrrrrrrr )
Kaç kilo aldın? Göğüslerin önceden de büyükmüydü? Süt iznin ne zaman bitecek?
Erkek mi? sorusu hamile kaldığım ve dışardan birazcık belli olmaya başladığı günden bu zamana hala ! devam eden soru :) Pembe patik ,saçta ki toka falan ı ııh önemli değil. İlle sorulacak o soru :) Neden iki isim ? yazık çok zorlanacak çocuk tüh vah .... Hangi ismini kullanıyosunuz ?
6-Aynaya bakınca gördüğün?
Ben :) bu benim :) ara ara hımmm saçımı boyatayım kaşım çıkmış ay yorgun bu kadın , zaman zaman aferin kız :) kahretsin yine çok güzeliimm yaaa :)))(narsist bu kadın canım )
7-Kendini okutan blog dediğin ?
Her blog kendini okutabilir kanısındayım.Her fikre hemfikir bir grup olabilir :) Paylaşım güzel.Yazmak aslında zor iş.Duyguları düşünceleri düzgün iletmek zor.Yazmak güzel iş, kendini de keşfediyorsun yazarken.Yazmak aslında okumaya teşfikediyor insanı.Bu nedenle yazan okur da aynı zamanda.Okuyan da okur zaten ayırım yapmaz.Okuyan kötü olanı da okur iyi olanı da okur :) Çok mu politik oldu yahu :)
8-Bu blog sahibi ile karşılaşabileceğin yerler?
Ah bu blog sahibiyle en az karşılaşabileceğin yer evi olsa gerek te en sık nerde nerelerde acıbadem,Suadiye,caddebostan sahil,capitol,kadıköy,anadolu sağlık merkezi,d&r,remzi kitapcısında,madoda mudoda modada :) amanin daha çok ama en sık bunlar sanırım :) yoksa açılım çok yani :)



Şimdi hazır yazabiliyorken devam edeyim.Kızım İdrar yolu enfeksiyonu oldu.Geçen perşembe gecesi saat 2 gibi mıkırdanınca yanına gidip bakayım dedim.Odasının kapısından baktım uykuda gibi ama huzursuzluk var biraz sanki.Yanına gittim bir öpücük baktım yanıyor kuzucuğum.Ateşini ölçtüm 39 hemen acilde aldık soluğu.Fitil falan ateş düştü.Boğaz kültürü yapıldı idrar örneği için idrar poşeti takıldı evimize döndük.Ertesi gün ateş yükselmedi ama kusma başladı.Çiş örneğini de anca alabilip test için götürdük.Sonuç idrarda enfeksiyon:( Durum böyle olunca kızımı kaptığım gibi vakit kaybetmeden Dr un bulunduğu hastaneye gittik.Giderken yatıracaklarını tahmin ettiğim için çantamızı toparlayıp gittik.Ve hastaneye yatırdık kuzumu.Bu arada İpek böceğim masum masum vücudunu ele geçirmeye çalışan bakterilerden habersiz bizimle oyun oynamaya çalışıyor,arada yorgun düşüp uyumak istiyordu.Doktor da idrar yolu enfeksiyonu konusunda hemfikir olunca bir dizi tahliller için kan alınıp serum takılması gerekti.Bebeklereden kan almak serum takmak zor iştir.İncecik damarı bulmak ki bir çok bebek pofudik olduğundan damarı görmek daha da zor olur.Neyse ki damar krizi yaşamadan tek bir seferde işlemi halledebildik.İpek kuzum aşı olduğu zaman ki kadar ağladı:( Ve geçen 3 gün boyunca hastanede antibiyotik ve serum tedavisine devam ettik.Şimdi evimizdeyiz.Antibiyotiğini ağızdan veriyoruz.


İdrar yolu enfeksiyonu kız bebeklerde daha sık rastlanan bir durum.Anatomik olarak idrar ve dışkının yolu birbirine çok yakın.Bebeklerde bu durum daha önemli çünkü kaka beze yapıldığından bulaşma riski çok yüksek.Ayrıca kızlarda idrar yolu da erkeklere göre daha kısa.Yani koruma cok zor.Bu nedenle kaka temizliği mutlaka önden arkaya yapılıp çok sık sabunla yıkamamak gerekli.Şimdi kontrol günümüze kadar evde tedaviye devam.Ateş yok kusma yok bol su içimi var :) beslenmesi iyi:) tekrarlamaması gerekiyor.Tekrarında başka anatomik problemler ortaya çıkabilir ki bunu düşünmek bile istemiyorum.

21 Ekim 2009 Çarşamba

Yenianne nin mimi çok yakında bu blogta

yenianne en kısa zamanda yazılacak mimin.Kısacık aracık derecik bulunup yollanacak sıcacık ,tazecik

14 Ekim 2009 Çarşamba

teledünya ve anne tv ve ve konuşma işi

Ayşe kızım şu sıralar 'bababa dada  ababa ' ve kendince anlatmaya yönelik sesler çıkarmaya devam ediyor.Kimi zaman çığlıklar eşliğinde şarkı söylüyor.Ben her ne kadar anne anneciğimmm anne diyelim hadi hep beraber annnneee diye evin içinde dolansamda, kızım  yüzüme bakıp baba abababa dese de vazgeçmek yok :) anne diyecez anne :) Gerçi bebekleri çok zorlamamak gerekliymiş.Konuşmak ,anlatmak yaptığımız her şeyin sırasını biir birr söylemek lazımmış.İnsanlar konuşmayı doğal öğrenme sürecinde dudaklar ,ses ve cümleler arasında ilişki kurarak öğreniyorlar.Dudaklarda oluşan şekil, çıkan ses ile beyinde anlamlandırılıyormuş.Ve zaman içinde cümleler kurmayı öğreniyormuş küçük insanlar.Eğer bu doğal ortamımızda televizyon açık ise bebekler anne babanın sesinden çok televizyonun sesini dikkate alırmış.Televizyonun açık olduğu bir ortamda bebek dudak hareketi ile sesi birleştiremediği için beyin yapıları karışabiliyormuş.Özellikle klip sendromu ile başlayıp otizm e kadar beyin gelişim geriliğine sebebiyet verebiliyormuş.Bizim evde akşamları televizyon izlenir.Gündüzleri bakıcımız televizyon konusunda hassas olduğu için televizyon pek açılmaz.Ara ara haberler veya yemek programlarını izler.Benim evde olduğum günlerde  nikelodeon tv sünger bob izlenir.Evet televizyonun sakıncalı olduğunu düşünüyorum.Uzun süre izlenimlerde bebeğe ciddi öğrenim zararları verebilir.Bence zamanlama da önemli.TV başında geçirdği zaman önemli ,bir de oyun oynarken birebir iletişim içindeyken tv sesi bile olmamalı.Bebek uyuduktan sonra tv izlemek daha zevkli :) Tabi bebeklerinin uyku sorunu olmayan aileler için :)


İş dönüşü eve varınca bazen çok neşeli oluyor gülücükler saçıyor bana :) bazen somurtkan olup , yüzüme bile bakmayabiliyor :( Ben her iki durumda da aynı tepkiyi vermeye çalışıyorum. Eve gittiğimde ilk işim kızımla özlem gidermek yuvarlanmak şarkılar söylemek .... En az 20 dakkikamız bu şekilde geçiyor. Aslında sonrasında da yine ayşe ipek oluyor.Biraz yoğurt meyve veya muhallebi yemek ,banyoda sularla köpüklerle oynayıp , aromatik bebe yağlarımızla masaj keyfi yaşadıktan sonra, pijama giyilir saçlar taranır bu sırada baba eve gelir biraz onun kucağında vakit geçirilip, süt içtikten sonra  masallarla yada ninniyle uykuya dalar minnoşum.Büyüme sürecinde gereken sevgi ,ilgi ve bakımı alan bebekler okul başarıları ,sosyal becerileri ve insan ilişkileri daha kuvvetli oluyormuş.Zaten  onu o kadar çok seviyorum ki , uykusunda bile özleyebiliyorum :)  Konuşmaya başlayacağı günleri çok merak ediyorum.Aslında çocuk delisi bir anne olup kızımı şımartmak ta istemiyorum.Bu oranı ayarlamak ise ayrı bir beceri sanırım.Şımartma ile sevgi arasındaki oranı bulabilmek ise tecrübe ile olacak .Yeni serüvenler devam edecek anne öğrenecek :)

10 Ekim 2009 Cumartesi

acaba yürüyor muyum ?


Kızım 8 ay 10 günlük :) 9. ay içinde büyümeye devam ederken 9 kg 200gr  cık. Artık neredeyse her söyleneni anlıyor.Tatil sonrası tekrar işe başladım.Tatilde rutin durumlarını tekrardan toparlayıp yemek, uyku, oyun ,banyo düzenimizi rayına sokup, tam da refaha ulaştık derken ben işe başladım ve kurduğumuz düzen puff gittiiii.Bazen ne kadar düzen kursam da , planlar yapıp rota belirlesemde sonuçta günün büyük bir kısmını kızımdan ayrı yaşadığım için ortada maalesef planlarımla alakası bile olmayan bir düzen beliriyor.Bu çocuk işinde anne asıl yükü omuzlanan kişi oluyor.Baba ne kadar yardımcı da olsa hem ruhen hem fiziken anne kadar etkilenmiyor.Şimdi baba olanlar kızabilir  elbet :) Ama bunlar benim şu an hissettiklerimdir.

Ayşe İpek yakında yürüyecek gibi  :) Bugün bağımsız olarak bir adım attı gibi :) gibi diyorum çünkü adım atar atmaz yere oturuveriyor.Biraz kendine güvenmesi için teşfik ediyoruz.Ama hemen yürümesi için çok çaba göstermiyoruz.Kendi keşfedip uyguluyor :) Artık her konuda daha bilinçli.Bize yaptırmak istedikleri için mücadele veriyor.İstediği objeyi eline geçirebilmek için vücut dilini ve sesini ! kullanarak bize isteklerini yaptırmaya çalışıyor.Bu bebek milleti aslında çok uyanık :) Siz farkında olmadan kaleyi içten fethedercesine usul usul bir bakmışsınız her istediğini yaptırır hale gelivermiş :) Çünkü bebekler aslında sadece kendilerini düşünür.İnsanoğlu da tıpkı diğer canlılar gibi yaşamak için hayatta kalabilmek için yaşamı öğrenir.Amacı sen değilsindir.Bu öğreme sürecinin başlarında anne-baba-bakıcı birebir kim varsa bebekle haşır neşir mutlak aynı paralelde olması gerekir.Yani aynı paralelde olsa iyi olur :)

Bebekler kendini düşünür derken bebekler duygusuzdur anlamında değil elbet :) İstekleri kendilerini güvende hissetmek.Ve öğrendikçe daha fazlasını öğrenmek istemek.





4 Ekim 2009 Pazar


Bugün yağmur vardı istanbul da. Bugün biz ailecek assk cafe deydik.Keyifli bir gün geçirdik.Ayşe İpek yine tanıdık tanımadık herkese gülücükler atmaya sevimlilikler yapmaya devam etti :) Köprü yine kilitti.Alıştık mı ne? Artık bir zaman sonra tepkisizleşiyor insan sanırım :) İstanbul da yaşamayanlar' bu trafikte yaşanmaz'diyor İstanbul da yaşadıkça trafikte fotograf çekmeye bile başlıyosun o ayrı :) Kuzum büyüyor. Yarın 9.ay doktor kontrolü var.Bu aydan sonra kontrol muayeneleri iki ayda bir olacak.Senelik iznimin bir bölümünün bitmesine bir güncük kaldı :( Yine ayrılık, yine telefon ucunda ki anne :( çok özlüyorum çokk ... 


Bugünlerde Ayşe İpek yürüme alıştırmalarında.Bir süre ayakta durabiliyor.Adım atacakken yuvarlanıyor:) Kitaplarını tanıyor.Oyuncaklarıyla daha ilgili oynuyor.Gel gel , bay bay , el çırpma yapabiliyor.Sevdiği şarkılarda oturduğu yerde popo hareketiyle oynuyor :) ayaktaysa ayağı ile oynuyor :) Ara ara naralar atıp uzun uzun gevezelik yapıp bla bla bişeyler anlatmaya çalışıyor.Hayır ın anlamını biliyor.Yasak olanları izin olmadığını anlıyor :) ama yine de yapmak istiyor:) Yasağın cazibesi çekiyor yavrumu :))Biz de oyuncaklara dikkat çekiyoruz şimdilik ilgi yönünü değiştirmeye çabalıyoruz.Anne baba yanındaysa yabancılar dost , anne baba yoksa yabancılar düşman oluyor :) Tüm bunların dışında hayatta hızla değişen gelişen şeyler oluyor ama ,hepsi teferruat kalıyor.